İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “siyasal casusluk” soruşturmasında kritik bir aşamaya gelindi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ, haklarında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edildi.
Soruşturma, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasıyla başlamıştı. Savcılık, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu beş kişi hakkında devlet güvenliğine ilişkin bilgilerin yasa dışı yollarla paylaşılması iddiasıyla inceleme yürütüyor. Bu kişiler arasında ayrıca Melih Geçek ve Hüseyin Gün de bulunuyor.
Dosyaya göre, şüpheliler “siyasal casusluk” suçlamasıyla değerlendiriliyor. Savcılık, İmamoğlu ve yakın çevresinin yabancı kişi ve kuruluşlarla gizli bilgi paylaşımında bulunduğuna dair iddiaları araştırıyor. İfade süreci tamamlanan İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ, savcılığın talebi üzerine hâkimliğe sevk edildi.
Soruşturmada dikkat çeken bir diğer gelişme, Hüseyin Gün’ün “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanma talebi oldu. Gün, savcılık ve emniyette verdiği ifadelerde, iddialara göre Ekrem İmamoğlu’nun liderliğinde yürütüldüğü öne sürülen yapı hakkında kapsamlı bilgi sundu. Gün ve Melih Geçek, daha önce tutuklu bulundukları cezaevlerine geri gönderildi.
Yetkililer, soruşturmanın devlet güvenliğine ilişkin bilgilerin korunması açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Savcılık kaynakları, dosyanın kapsamının genişleyebileceğini ve yeni isimlerin ilerleyen günlerde soruşturmaya dahil edilebileceğini ifade ediyor. Ayrıca dijital delillerin incelenmesinin sürdüğü, yeni belgelerin dosyaya ekleneceği bildiriliyor.
Siyasi çevrelerde gelişmeler büyük yankı uyandırdı. Bazı hukukçular, sürecin delil temelli yürütülmesi gerektiğini vurgularken, muhalefet temsilcileri soruşturmanın siyasi bir baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini savunuyor. İktidar kanadına yakın kaynaklar ise devlet sırlarının korunmasının milli güvenlik açısından zorunlu olduğunu dile getiriyor.
İmamoğlu’nun avukatları, müvekkillerinin hiçbir yasa dışı faaliyette bulunmadığını ve suçlamaların dayanaksız olduğunu belirtiyor. Hukuk ekibi, savunma hazırlıklarını tamamladıktan sonra hâkimliğe detaylı bir itiraz dilekçesi sunmayı planlıyor.
Soruşturmanın önümüzdeki günlerde yeni aşamalara taşınması bekleniyor. Sulh ceza hâkimliğinin vereceği karar, hem davanın seyrini hem de Türkiye’nin siyasi atmosferini doğrudan etkileyecek. Tutuklama talebi kabul edilirse, bu gelişme uzun süre kamuoyunun gündeminde kalacak.
Yetkililer, yargı sürecinin bağımsız şekilde işleyeceğini ve kamuoyunun yalnızca resmi açıklamalara itibar etmesi gerektiğini vurguluyor. Yeni ifadeler, belge analizleri ve dijital incelemelerle birlikte soruşturmanın yönü önümüzdeki haftalarda daha da netleşecek.
