ABD Başkanı Donald Trump, yeni bir çıkışla uluslararası ticaret gündemini sarstı. Trump, “%100 gümrük vergisi tehdidi” kartını yeniden masaya koydu. Ukrayna ile 50 gün içinde ateşkes sağlanmazsa, Rusya’yla ticaret yapan tüm ülkelere ağır yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Trump, Rusya’ya karşı ekonomik baskıyı artırmayı hedefliyor. Bu plan doğrultusunda, Rusya’dan hammadde alan ülkeleri zorlu bir tercihle baş başa bırakacak. Ya Rusya’dan enerji almaya devam edecekler ya da ABD pazarını kaybedecekler. “%100 gümrük vergisi tehdidi” bu ülkeler için ciddi bir ekonomik risk yaratıyor. Türkiye, bu denklemde kilit bir ülke konumunda. Çünkü Türkiye, Rusya’nın en büyük üçüncü ticaret ortağı. OEC verilerine göre, Türkiye 2023’te Rusya’dan 32 milyar dolar değerinde yakıt aldı. Aynı dönemde ABD’ye ise yaklaşık 14,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Makine, otomobil, kıymetli taşlar ve halı gibi ürünler bu ticaretin başını çekiyor.
Bu nedenle, Trump’ın “%100 gümrük vergisi tehdidi” Türkiye’yi doğrudan etkileyebilir. ABD pazarında güçlü olan Türk sanayisi için bu tehdit büyük bir kayıp anlamına gelir.Ancak bazı uzmanlar bu konuda daha temkinli. Türk-Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, Türkiye’nin geçmişte de düşük oranlı vergilere tabi olduğunu belirtiyor. Ona göre, Türkiye’nin Rusya ile zorunlu enerji ilişkisi Washington tarafından anlayışla karşılanabilir.Sanlı, Türkiye’nin Rusya’dan günlük 400 bin varil petrol ithal ettiğini vurguluyor. Bu rakam, Türkiye’nin enerji bağımlılığını açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca, Türkiye’nin Ukrayna’yı desteklediğini ve barış girişimlerinde aktif rol aldığını hatırlatıyor. Bu da ABD’nin Türkiye’ye ayrıcalık tanıması için bir neden olabilir.Marmara Üniversitesi’nden Prof. Mahmut Tekçe de bu görüşe katılıyor. Ona göre, ikincil yaptırımlar kâğıt üstünde ciddi bir tehdit sunsa da uygulamadaki esneklikler Türkiye’yi koruyabilir. Türkiye, daha önce İran ve Rusya yaptırımlarından muaf tutuldu. Bu örnekler, diplomatik esneklik alanının geniş olduğunu gösteriyor. Tekçe, Washington ile Ankara arasında siyasi ilişkilerin şu an olumlu seyretmesinin de bu süreci etkileyeceğini belirtiyor. Bu nedenle, “%100 gümrük vergisi tehdidi” kâğıt üstünde ciddi görünse de pratikte Türkiye’ye uygulanmayabilir. Enerji uzmanı Dr. Mühdan Sağlam da benzer düşüncede. Ona göre, enerji anlaşmaları kısa sürede değiştirilemez. Çünkü enerji politikaları uzun vadeli sözleşmelere dayanır. Ayrıca, Trump’ın politikalarının öngörülemezliğine dikkat çekiyor. 50 gün şartının her an değişebileceğini söylüyor. Dr. Sağlam, Türkiye ile Rusya arasındaki doğalgaz sözleşmesinin yıl sonunda biteceğini hatırlatıyor. Görüşmelerin sürdüğünü, fakat ABD’nin baskı yapması halinde Türkiye’nin kolay karar veremeyeceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, “%100 gümrük vergisi tehdidi” Türkiye için ciddi bir başlık olmaya devam ediyor. Ancak hem enerji bağı hem diplomatik dengeler, Türkiye’yi bu süreçte koruyabilir. Üç kez tekrarlanan bu anahtar ifade, önümüzdeki günlerde Türkiye’nin dış ticaret politikasını belirleyecek gibi görünüyor.