Türkiye’nin ekonomi politikalarında son dönemde yaşanan değişim, yatırımcı güveni artabilir mesajını güçlendiriyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), yayınladığı son raporla bu görüşü destekledi. Raporun yazarlarından ekonomist Sebastien Turban, değerlendirmelerinde Türkiye’nin potansiyeline dikkat çekti.
Turban, 2023 ortasından itibaren uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Özellikle cari açık azaldı, enflasyon düşmeye başladı ve beklentilerde iyileşme görüldü. Bu gelişmeler, yatırımcı güveni artabilir söylemini güçlendiren önemli göstergeler oldu.
OECD raporuna göre, Türkiye’nin ekonomi yönetimi kararlı adımlar attı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve maliye otoriteleri, para politikasında sıkı duruşu sürdürme niyetinde. Bu kararlılık, enflasyonla mücadelede güven veren bir zemin oluşturuyor. Ayrıca, faiz kararları beklentilere uygun belirleniyor ve bu şeffaflık yatırımcılar için olumlu bir işaret taşıyor.
Öte yandan, erken gevşeme riski gündeme gelse de ana senaryoda bu olasılığa yer verilmiyor. Ekonomik büyüme ise daha sürdürülebilir bir düzeye çekiliyor. OECD, 2024 için Türkiye ekonomisinin yüzde 3,1 büyümesini bekliyor. Bu oran 2026 yılında yüzde 3,9’a ulaşarak potansiyel büyüme seviyesine yakınlaşacak. Türkiye’nin potansiyel büyüme oranı ise yüzde 4 civarında.
Ayrıca, ülkenin dış pozisyonunda da iyileşme var. Brüt rezervler son iki yılda önemli ölçüde arttı. Swap hariç net rezervler de pozitife döndü. Bu gelişmeler, yatırımcı güveni artabilir temasını destekleyen diğer güçlü veriler oldu.
OECD’ye göre, yabancı yatırımcılar arasında Türkiye’ye dair iyimserlik artıyor. Kredi notlarının yükselmesi ve doğrudan yabancı yatırım beklentileri bu durumu pekiştiriyor. Ancak, geçici sermaye akışları yerine kalıcı yatırımlar hedeflenmeli. Bu noktada, politikaların istikrarlı şekilde sürdürülmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, OECD’nin önerileri açık: Mali disiplin güçlenmeli, vergi tabanı genişletilmeli ve yapısal reformlar hızla hayata geçirilmeli. Bu adımlar, Türkiye’nin yatırımcı gözündeki cazibesini kalıcı şekilde artırabilir.
Kısacası, yatırımcı güveni artabilir. Bu güvenin kalıcı hale gelmesi için doğru ekonomi politikalarının sürdürülmesi şart. Türkiye, bu yönde attığı adımları istikrarlı şekilde devam ettirirse, küresel yatırımların önemli adreslerinden biri olabilir.