Suudi Arabistan ve Pakistan, uzun süredir devam eden stratejik ortaklıklarını askeri boyuta taşıyarak “Ortak Stratejik Savunma Anlaşması”nı imzaladı. Anlaşma, iki ülke arasında İslami dayanışma ve ortak çıkarlar temelinde, savunma işbirliğini derinleştirirken, bölgesel güvenliği güçlendirmeyi hedefliyor. İmzalanan belgeye göre, taraflardan birine yönelik herhangi bir saldırı, her iki ülkeye yapılmış sayılacak; bu da ortak caydırıcılığı artıran kritik bir madde olarak öne çıkıyor.Anlaşma, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in Suudi Arabistan’a düzenlediği resmi ziyaret sırasında imzalandı.
Şerif, Riyad’a inişinde Suudi Arabistan ordusuna bağlı savaş uçakları tarafından karşılandı. Ardından, başkentteki Al-Yamamah Sarayı’nda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir araya gelen Şerif, heyetler arası görüşmelerin ardından belgeye imza attı. Suudi resmi haber ajansı SPA ve Pakistan’ın Associated Press of Pakistan (APP) ajansı, zirveyi doğruladı.İki ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yaklaşık sekiz yıldır süren ortaklık ve kardeşlik bağları, İslami dayanışma ve ortak stratejik çıkarlar temelinde, iki taraf Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması’nı imzaladı” denildi.
Açıklamada, anlaşmanın “her iki ülkenin güvenliğini artırma, bölgede ve dünyada güvenlik ile barışı sağlama konusundaki ortak taahhüdünü yansıttığı” vurgulandı. Ayrıca, savunma alanındaki işbirliğinin çeşitli yönlerini geliştirmeyi ve herhangi bir saldırıya karşı ortak savunma mekanizmalarını güçlendirmeyi amaçladığı belirtildi. Bu anlaşma, Suudi Arabistan ve Pakistan arasındaki 70 yılı aşkın ilişkileri yeni bir seviyeye taşıyor. İki ülke, geçmişte ekonomik ve askeri yardımlaşmada sıkı bağlar kurmuştu; Pakistan, Suudi Arabistan’a askeri eğitim ve personel desteği sağlarken, Suudi Arabistan da Pakistan ekonomisine önemli yatırımlar yapmıştı. Ancak bu anlaşma, NATO benzeri bir karşılıklı savunma taahhüdünü andıran ilk somut adım olarak değerlendiriliyor. Bölgesel dinamikler açısından anlaşma, Orta Doğu ve Güney Asya’daki gerilimleri göz önünde bulundurarak büyük önem taşıyor. İran, Yemen ve Hindistan-Pakistan sınırındaki sorunlar gibi tehditler karşısında, iki Sünni çoğunluklu ülkenin ittifakı, güç dengelerini etkileyebilir. Uzmanlar, anlaşmanın ABD ve Çin’in bölgedeki etkisini de yeniden şekillendirebileceğini öngörüyor. Şerif’in ziyareti sırasında ayrıca ekonomik işbirliği ve son bölgesel gelişmeler de masaya yatırıldı.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın “barışçıl amaçlı” olduğunu ve savunma odaklı kaldığını vurgularken, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı da benzer bir açıklama yaptı. Uluslararası toplumdan henüz resmi tepki gelmedi, ancak Birleşmiş Milletler ve ABD, gelişmeleri yakından izliyor. Bu adım, İslam dünyasındaki dayanışmayı pekiştirirken, küresel güvenlik mimarisine yeni bir boyut katabilir.