Fransa’da son günlerde siyaset yeniden hareketlendi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dört gün önce istifa eden Savunma Bakanı Sébastien Lecornu’yu yeniden başbakan olarak atadı. Bu karar, Paris’te siyasi gündemi bir anda değiştirdi. Çünkü Macron yeniden Lecornu’yu seçti.
Macron, yeni dönemde istikrarı korumak istediğini açıkça belirtti. Elysee Sarayı’nda yapılan açıklamada, Lecornu’nun tecrübesine ve kriz yönetimi becerisine vurgu yapıldı. Bu tercih, hem iç siyasette hem de Avrupa arenasında dikkat çekti. Özellikle son haftalarda yaşanan kabine değişiklikleri, Macron’un stratejik hamlelerine yeni bir boyut kattı.
Lecornu, kısa sürede yeniden göreve dönerek hükümette devamlılık mesajı verdi. Basın toplantısında “ülkenin birliğini korumak” ve “reformları hızla tamamlamak” hedeflerini paylaştı. Macron yeniden Lecornu’yu seçti ve bu karar, muhalefette farklı yorumlara neden oldu. Bazı muhalefet liderleri, bu adımı “siyasi risk” olarak değerlendirdi. Diğerleri ise “güçlü bir devam kararı” yorumunu yaptı.
Ayrıca, Lecornu’nun yeniden atanması Avrupa Birliği çevrelerinde de yankı buldu. Brüksel’den yapılan ilk açıklamalarda, Fransa’nın dış politika çizgisinde büyük bir değişiklik beklenmediği belirtildi. Ancak bazı diplomatlar, Macron’un bu adımıyla güven tazelemeyi hedeflediğini dile getirdi.
Fransız basını, Elysee’nin bu kararı uzun süredir planladığını yazdı. Özellikle güvenlik politikalarındaki başarıları, Lecornu’yu yeniden öne çıkardı. Macron yeniden Lecornu’yu seçti çünkü istikrar, tecrübe ve güven onun için öncelik taşıyor.
Sonuç olarak, Macron’un tercihi sadece bir atama değil, aynı zamanda bir mesaj niteliği taşıyor. Fransa yeni bir döneme girerken, Macron’un siyasi çizgisi netleşiyor. Elysee’deki bu karar, ülkenin önümüzdeki süreçteki yönünü belirleyecek önemli bir adım olarak görülüyor.