Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen 2. Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik hedefleri, İslam ekonomisinin potansiyeli ve faizsiz finans sistemine olan bağlılığı üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, yıllık enflasyonun 11 aydır kesintisiz şekilde düştüğünü ve Nisan ayında son 40 ayın en düşük seviyesine gerilediğini belirterek, “Hedefimiz net; enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek” ifadelerini kullandı.
“İslam Dünyası Arasında İş Birliği Geliştirilmeli”
Zirveye katılan misafirlere hoş geldiniz diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı, özellikle yurt dışından gelen katılımcıların İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusunu tanımalarını temenni etti. Erdoğan, İslam dünyası ülkeleri arasında daha fazla ticaret, yatırım ve finansal iş birliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, “İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülke, dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturmasına rağmen dünya ticaretinden sadece yüzde 11 pay alıyor. Bu tabloyu değiştirmek için daha fazla iş birliği şart” dedi.
“Katılım Finansın Merkezi İstanbul Olmalı”
İslami finansın etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar sunduğunu belirten Erdoğan, İstanbul’un bu alanda küresel bir merkez olması için yürütülen çalışmaların tüm İslam dünyası için fırsatlar barındırdığını dile getirdi. Türkiye’nin, İslam ekonomisinin gelişimi için tarihsel sorumluluğunun bilincinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Katılım finansın İstanbul merkezli olarak gelişip serpilmesine büyük önem veriyoruz” dedi.
Erdoğan, teknoloji odaklı finansal çözümlerden helal ekonomi prensiplerine kadar geniş bir yelpazede yürütülen çalışmaların, stratejik planlamalarla destekleneceğini ifade etti.
“Faizsiz Ekonomi Özlemimi Sürdürmeye Devam Edeceğim”
Konuşmasında mevcut küresel ekonomik sistemi eleştiren Erdoğan, “Cari sistem yalnızca tüketimi ve kar maksimizasyonunu önceleyen yapısıyla insani değerleri geri planda tutmakta, eşitsizlikleri artırmakta ve üretimsiz büyümeyi teşvik etmektedir. Bu sistem sürdürülebilir değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı, siyasi hayatı boyunca faize dayalı sisteme karşı olduğunu ve bu duruşunu sürdüreceğini vurgulayarak, “Faizsiz ekonomi özlemimi gür bir seda ile dile getirmeye devam edeceğim. Nasıl ki ‘Dünya beşten büyüktür’ dediysek, bu konuda da mücadeleden geri durmayacağız” açıklamasını yaptı.
“Katılım Bankacılığında Yeterli Seviyeye Gelinmedi”
Türkiye’de katılım bankacılığının toplam bankacılık sistemindeki payının yüzde 8,1 seviyesinde olduğunu belirten Erdoğan, bu oranın yeterli olmadığını söyledi. Türkiye Varlık Fonu’nun gerçekleştirdiği 1 milyar dolarlık sukuk ihracını olumlu bulduğunu, ancak hala kat edilmesi gereken önemli bir mesafe olduğunu ifade etti. Erdoğan, kamu bankalarından Halkbank’ın katılım finans sektörüne girmesini ise memnuniyetle karşıladığını belirtti.
“Yeni Modeller Geliştirmek Şart”
Erdoğan, dünyada artan eşitsizliklerin, finansal krizlerin ve iklim değişikliğinin oluşturduğu ekonomik risklerin insanları yeni ekonomik modeller aramaya ittiğini ifade ederek, İslami finansın sunduğu adil ve risk paylaşımına dayalı yapının bu anlamda ön plana çıktığını söyledi. Zirve kapsamında ortaya konulacak öneri ve stratejilerin geleceğe güçlü bir temel oluşturacağını vurguladı.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu önemli etkinliğe katkı sağlayan kurum ve kişilere teşekkür ederken, küresel ekonomi üzerindeki baskıların arttığı bu dönemde alternatif ekonomik modellerin daha da önemli hale geldiğini belirtti.
Konuşmasında, küresel ticaret savaşları, yaşlanan nüfus, iklim krizi ve düşük büyüme gibi yapısal sorunlara da değinen Erdoğan, Avrupa Birliği’nin son iki yılda sadece yüzde 0,8 oranında büyüme gösterdiğini hatırlattı ve “Enflasyon birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.