Papa Francis hayatını kaybetti. Bu haber Katolik dünyasında derin bir üzüntüye yol açtı. Vatikan, 21 Nisan sabahı 88 yaşındaki Papa’nın yaşamını yitirdiğini resmi olarak duyurdu. Ölüm haberini, Vatikan Camerlengo’su Kardinal Kevin Farrell kamuoyuyla paylaştı. “Papa Francis hayatını kaybetti” ifadesi, günün en çok konuşulan cümlesi haline geldi.
Papa Francis, Arjantin doğumlu ilk Latin Amerikalı Papa olarak 2013 yılında seçildi. Aynı zamanda ilk Cizvit ve Avrupa dışı Papa unvanlarını da taşıyordu. Papalığı süresince birçok tarihi reform gerçekleştirdi. Kilise içindeki şeffaflığı artırdı ve cinsel istismar vakalarına karşı güçlü bir duruş sergiledi.
Bunların yanı sıra, Papa Francis çevre sorunlarına da dikkat çekti. Özellikle iklim değişikliği, yoksulluk ve sosyal adalet konularında çağrılar yaptı. LGBTİ+ bireyler ve göçmenlerle ilgili daha kapsayıcı politikalar benimsedi. Reformlarıyla sadece Katolikleri değil, dünya kamuoyunu da etkiledi.
Sağlık durumu son dönemde giderek kötüleşti. Şubat ayında çift taraflı zatürre nedeniyle hastaneye kaldırıldı. 38 gün süren tedavi sürecinde iki kez ölüm tehlikesi geçirdi. Mart ayında taburcu edilmesine rağmen, eski sağlığına kavuşamadı. Ölümünden bir gün önce ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile görüşmüştü.
Papa Francis hayatını kaybetti ama mirası yaşamaya devam edecek. Vatikan, ölüm sonrası yeni Papa’yı seçmek için geleneksel süreci başlattı. Kardinaller, Sistine Şapeli’nde bir araya gelerek oy kullanacak.
“Papa Francis hayatını kaybetti” ifadesi, Katolik dünyası için sadece bir cümle değil, bir dönemin sonu anlamına geliyor. Onun reformları, kararlılığı ve insan haklarına verdiği önem uzun yıllar boyunca hatırlanacak.