Kırmızı çizgi sembolü eşliğinde düzenlenen büyük gösteride yaklaşık 250 bin kişi Hollanda hükümetinin kırmızı çizgi olarak adlandırılan tutumuna tepki gösterdi. Protestocular, İsrail politikalarına destek veren pozisyonların kabul edilemez olduğunu savundu.
Gösteri, Amsterdam’ın Müzeler Meydanı’nda başladı. Çok sayıda yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşu olayı “kırmızı çizgi” adı altında örgütledi. Protestocular kırmızı kıyafetler giydi ve ardından sokaklarda yürüyerek yeniden meydana döndü.
130’dan fazla sivil toplum örgütü bu yürüyüşe destek verdi. Organizasyon komitesi, etkinlik sırasında konuşmalarda hükümetin İsrail’in Gazze’deki eylemlerine karşı sessiz kalmakla suçlandığını açıkladı. Protestocular hükümetten daha sert adımlar atmasını talep etti; askeri ve siyasi desteğin kesilmesi, yaptırımların uygulanması ve diplomatik baskının artırılması istendi.
Gösteride “İsrail’i boykot et”, “Hükümet utan, ellerin kanlı”, “Soykırımı durdur” gibi sloganlar sıkça kullanıldı. Ayrıca “kırmızı çizgi” temalı pankartlar taşındı. Etkinlik, Hollanda tarihindeki Filistin destekli en geniş katılımlı gösteri olarak nitelendirildi.
Geçmişte Lahey’de düzenlenen iki büyük gösteriye 100 bin ve 150 bin kişi katılmıştı. Bu defaki katılım, önceki yürüyüşlerin çok üzerinde kaldı. Bu, protestonun toplumsal yankısının boyutunu gösteriyor.
Hollanda hükümeti bu tür protestolar karşısında sıkça izin veriyor. Ancak bu eylem, öncekilerden farklı boyutuyla dikkat çekti. Gösteriye katılanlar hükümeti siyasi baskı kurmaya zorlamaya çalıştı.
Uzmanlar bu tür kitlesel protestoların siyasi gündemi etkileyebileceğini belirtiyor. Sistemde oluşan baskı, iktidar partilerinin dış politika tercihlerini yeniden değerlendirmesine neden olabilir. Ayrıca Hollanda’nın dış ilişkilerinde bölgelerarası dengeler üzerinde de etkili olabilir.
Uluslararası arenada da benzer protestolar artıyor. Bu eser, hükümetleri Orta Doğu politikasında tarafsız ya da eleştirel konuma çekme eğiliminde. Bu olay, hükümetlerin dış siyaset alanında daha dikkatli adım atmalarını talep ediyor.
Önümüzdeki günlerde hükümetin bu protestolara verdiği cevaba odaklanılacak. Parlamento üyeleri muhtemelen konuyla ilgili açıklamalar yapacak. STK’lar ve halk baskısı sürerse, İsrail’e ilişkin diplomatik kararlar yeniden masaya yatırılabilir.
Bu gösteri, Hollanda’da dış politika ve vatandaş katılımı arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme taşıdı. Kırmızı çizgi protestosu, hükümetin İsrail ile politikalarına yönelik bireysel ve kolektif tepkilerin sembolü haline geldi.