Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, resmi temaslar kapsamında Suriye’nin başkenti Şam’a gitti. Ziyaretin ana teması, “İkinci ülkenize hoş geldiniz” ifadesiyle simgelendi. Bu sıcak mesaj, görüşmelere anlamlı bir başlangıç yaptı ve diplomatik temaslara samimi bir ton kattı.
Şam Havalimanı’na inen Bakan Uraloğlu’nu, Suriye Ulaştırma Bakanı Yarub Süleyman Bedir karşıladı. Karşılama sırasında dostane görüntüler dikkat çekti. Bedir, “İkinci ülkenize hoş geldiniz” sözleriyle Türk heyetine hitap etti. Bu cümle, sadece bir selamlaşma değildi. Aynı zamanda Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir sayfanın işaretiydi.
Uraloğlu da cevaben samimi konuştu. Sözlerine, bu sıcak karşılamadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. “Bu sözler bizi ziyadesiyle memnun etti,” diyerek, Bedir’i Türkiye’ye davet etti. Böylece karşılıklı diyalog mesajı açıkça verilmiş oldu.
İki gün sürecek olan Şam temaslarında birçok önemli görüşme yer alıyor. İlk gün, Bakan Uraloğlu; Suriye Ulaştırma Bakanı Bedir, İletişim Bakanı Abdüsselam Heikel ve diğer yetkililerle görüştü. Bu görüşmelerde, ulaştırma ve haberleşme alanlarındaki iş birlikleri masaya yatırıldı. Özellikle demiryolu, karayolu, deniz taşımacılığı ve havacılık sektörleri değerlendirildi.
Ziyaretin ikinci gününde ise Uraloğlu, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Abdulrezzak ile buluşacak. Burada altyapı yatırımları ve iletişim projeleri üzerine konuşulacak. Ayrıca Hicaz Demiryolu İstasyonu’na yapılacak ziyaret, sembolik bir anlam taşıyor. Geçmişle geleceği birleştiren bu adım, iki ülke arasındaki kültürel bağları da güçlendirmeyi amaçlıyor.
Uraloğlu, Türkiye ile Suriye arasında uzun bir sınır bulunduğunu hatırlattı. Bu nedenle iki ülkenin ulaşım ağlarını birbirine entegre etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sınır ötesi ulaşımın bölgesel barışa da katkı sunabileceğini belirtti.
Ziyaret boyunca kullanılan “İkinci ülkenize hoş geldiniz” ifadesi, üç kez tekrarlandı. Bu tekrar, yeni dönemde dostluk ve iş birliği ruhunun sembolü haline geldi. Uraloğlu’nun temasları, yalnızca teknik görüşmelerle sınırlı kalmadı. Aynı zamanda diplomatik bir yakınlaşmanın da temelini attı.
Türkçeye çevirisi yukarıdadır. İstersen İngilizce versiyonunu da yazabilirim.