DEM Parti, İmralı Cezaevi’ne gerçekleştirdiği üçüncü ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Türk ve Kürt halkları arasında barışın ve kardeşliğin güçlendirilmesinin tarihi bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Partinin açıklamasında, çözüm sürecinin yeniden canlandırılması için en doğru zeminin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu belirtildi ve siyasi partilere bu sürece katkı sunmaları yönünde çağrı yapıldı. Görüşmenin olumlu ve umut verici geçtiği ifade edilirken, kamuoyuna yönelik spekülasyonlardan kaçınılması ve sürece sağduyulu yaklaşılması gerektiği belirtildi.
Ziyaret kapsamında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık durumunun iyi, moralinin ise yüksek olduğu aktarıldı. DEM Parti heyeti, cezaevinde güncel gelişmelerin paylaşıldığını ve Öcalan’ın çözüm sürecine dair düşüncelerini aktardığını ifade etti. Bu noktada, barış sürecinin şeffaf biçimde yürütülmesi ve siyasi aktörlerin diyalog içinde hareket etmesi gerektiği görüşü ön plana çıktı. Partililer, demokratik siyasetin güçlenmesi için halkın beklentilerine kulak verilmesi gerektiğini vurguladı. DEM Parti’nin, süreci yalnızca İmralı ile sınırlı görmediği, aynı zamanda CHP ve DEVA Partisi gibi muhalefet partileriyle görüşerek çözüm sürecine geniş toplumsal katılım sağlamaya çalıştığı belirtildi. CHP lideri Özgür Özel ile yapılan görüşmede, Meclis merkezli güçlü bir komisyon kurulması önerildi ve bu yapının çözüm sürecini tüm toplumu kapsayacak şekilde yürütebileceği aktarıldı. Komisyonun, tüm tarafların katılımıyla toplumsal mutabakatı esas alacak şekilde kurulması gerektiği dile getirildi. Partinin açıklamasında, barışın ancak karşılıklı güven ortamında mümkün olabileceği vurgulanırken, geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiği belirtildi. DEM Parti, kalıcı çözüm için yol haritasının Meclis çatısı altında çizilmesi gerektiğini yineledi. Ayrıca, çözüm sürecinin sadece siyasi aktörlerle değil, halkın tüm kesimlerinin katılımıyla daha sağlıklı bir şekilde yürütülebileceği ifade edildi. Sonuç olarak DEM Parti, İmralı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, çözüm sürecine yönelik iradenin hâlâ güçlü olduğunu, siyasi sorumluluğun ise tüm kesimlerin omuzlarında bulunduğunu belirtti. Partiye göre barış, siyasi riskleri göze alarak diyalog ve adalet temelinde yürütülecek bir süreçtir ve bu sürecin doğal merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisi olmalıdır.