Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın gölgesinde nefesini tutmuş bekliyor. Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, son açıklamalarında kentin doğu kesiminde gizlenen büyük bir riski haykırıyor: “6.1 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli var. O fayın yaklaşık 200 kilometrelik kısmının yalnızca 10 kilometresi kırıldı.” Bu sözler, bilim dünyasında yankılandı ve yetkilileri harekete geçirme çağrısı yaptı.
Üşümezsoy, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde uzun yıllar sismoloji çalışmaları yapmış bir isim. Son deprem verilerini inceleyerek, Silivri-Adalar hattındaki fay segmentine dikkat çekiyor. “190 kilometrelik alan hâlâ risk altında” diyen profesör, bu uyarıyı 2023 sonundaki 5.8’lik depremin ardından yeniledi. O depremde fayın sadece küçük bir parçası, yani 10 kilometrelik bölüm kırılmıştı. Geriye kalan 190 kilometre ise birikmiş enerjiyle dolu bir baraj gibi patlamaya hazır bekliyor.
Uzman, fayın Marmara Denizi altından geçen kısmının en kritik nokta olduğunu vurguluyor. “Bu segment, 1766’daki büyük depremden beri sessiz. Birikmiş stres, 6.1 büyüklüğünde bir sarsıntıya yol açabilir” diye ekliyor. İstanbul’un 16 milyonluk nüfusu, bu senaryoda ne kadar hazırlıklı? AFAD verilerine göre, kentin deprem risk haritasında kırmızı alarm zilleri çalıyor. Binaların %70’i eski ve güçlendirme çalışmaları yetersiz. Üşümezsoy, “Hemen acil eylem planı şart. Erken uyarı sistemleri ve yapı denetimleri artırılmalı” önerisinde bulunuyor.
Tarih, depremlerin acımasızlığını defalarca gösterdi. 1999 İzmit depremi 17 bin can aldı, 2011 Van felaketi ise binlerce yuvayı yıktı. Üşümezsoy’un uyarısı, bu dersleri unutturmamalı. Vatandaşlar, evlerini kontrol ettiriyor, acil çantalarını hazırlıyor. Peki ya yetkililer? Prof. Dr. Üşümezsoy’un sözleri, bir kez daha soruyu akıllara getiriyor: İstanbul, bir sonraki sarsıntıya hazır mı?